Allerji

Allerji ve keratokonus

Giriş:

Keratokonus genellikle sağlam kişilerde izole bir göz anomalisi gibi ortaya çıksa da keratokonus ile lokal ve sistemik çeşitli allerjiler arasında bir ilişki olup olmadığı ispatlamak için birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada keratokonus tanısı konulmuş  hastada lokal ve sistemik bulguları araştırmayı hedeflemiştir.

Kornea embriyolojisi:

Ebriyonel hayat süresince belirginleşen görme organının ilk bölümü korneadır, lens ve kornea epiteli ektoderm men şeyli olmasına rağmen kornea stroması ve sklera mezenkima menşelidir. Buna rağmen  kornea endotelinin orjini tam olarak belli değildir.Güncel hipotez mezodermik olma eğilimindedir, koroid damarları ve damar endotelide aynı menşeyli olduğu yönündedir.

Genel bilgiler:

Histoloji:

Kornea 5 tabakadan müteşekkildir; göz yaşı tabakası ile bağlantıda olan epitelyum .Bowman mebranı, stroma, descemet mebranı ve endotel . Ortalama çapı 11,5mm. horizontal 11.7 mm. Vertikal 10,6 mm. Olmasına rağmen kişiden kişiye değişir. 6 yaşına doğru son halini alır, kornea kalınlığı periferde 1000 m merkezde 500m dur. Kornea yüzeyi 1,3 cm² dir ve kornea yüzeyinin %7 sini oluşturur. Kornea ön yüzeyinin yarı çapı(Rc) horizontal 7,8 mm. Vertikal 7,7 mm. dir oysa arka yüzeyi horizontal 6,2 mm vertikal 6,6 mm dir.

Optik gücü: Akomodasyon olmaksızın gözün refraktif gücünün 2/3 ü korneaya aittir. Ön yüzeyi 48 D, arka yüzeyi –5 D olarak toplam 43 Diyoptrilik bir kırma gücüne sahiptir.

Keratokonus:

Keratokonus korneanın aksial bölgesinde inflamatuar olmayan bir bombeleşme ile kendini gösteren ,genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan yavaş ilerleyen ama progressif tabiatlı bir kornea distrofisidir.Düzensiz astigmatizma ve sıklıkla ortaya çıkan kornea opasitelerinin önem kazandırdığı bir görme azalmasına yol açar.

         Histolojik tutulum: Bowman mebranı ve kornea stroması seviyesinde hakimdir.

         Tedavisi öncelikle optik tashih metodlarıyla olsa da sonuçta daima cerrahi müdahaleyi gerektirir.

         Keratokonusu düşündüren lezyonların ilk tanımlaması şüphe götürmeyecek bir şekilde 18. yy birinci yarısındaki iki İngiliz müellif atfedilmektedir. (Duddel ve Taylor) Akabinde keratokonus bir dizi çalışmaya konu olmuştur ve bunların arasında Amsler bir klinik ve gelişimsel araştırma gerçekleştirmiştir.

Frekans sıklığı:

Müelliflerin çoğunluğu 100.000 kişide 50-230 vaka arasında değiştiğini söylemektedir. Değerlerdeki bu uyumsuzluk hastalığın ülkelere göre değişen sıklıklarda ortaya çıkışı ve müelliflere göre keratokonusun teşhis kriterlerindeki farklılıktan ileri gelmektedir. Hastalığın tespit edildiği ortalama yaş klasik olarak 10-20 yaşları arasındadır. Hastalık tek taraflıdan çok çift taraflı olarak görülür. Bu konuda tartışmalar sürse de klasik olarak kadınlarda daha sıktır. Bütün ırklar tutulabilir, fakat sıklıkla tek taraflı ve erkek ağırlıklı olarak görülen formuyla özellikle Japonya’da daha yaygındır.

Epidemiyoloji ve eşlik eden faktörler: