Algılanan şeyleri gözlerle
değil de, bilinçle görüp değerlendirmeye basiret denir.
Göz görür, basiret ise
görünenin sırrına erer, buna eskiler gönül gözü, kalp gözü de
demişlerdir.
Kalbin gözü varsa
"Gözün kalbi de böyle olur"
Aklın süsü dildir
dilin süsü söz,
insanın süsü yüzdür yüzün süsü göz
KUTADGUBİLİG
Hz.
Câbir’den (Radiyallahu Anh.):
– Allah Resûlü (Aleyhissalâtü Vesselâm) buyurdu ki:
"Borç üzüntüsünden başka kayda değer üzüntü yoktur.
Göz ağrısından başka kayda değer ağrı yoktur.
(Taberânî)
İNSAN VÜCUDUNDAKİ MUCİZELER
Biz hiç farkında değilken vücudumuz içerisinde milyonlarca iş
yerine getirilir. Bunların birçoğu, birkaç dakikalığına bile
aksaklık gösterdiği takdirde insanda tamiri imkansız
hastalıklara hatta ölüme yol açabilir.
Ancak insan, tek bir hücreden nasıl olup da yetişkin bir insan
haline geldiğini düşünmediği gibi, her an gözünün önünde olan
bedeninin de nasıl böyle kusursuz şekilde işlediğini
araştırmaz. Bu yüzden de yaşamını ne derece "pamuk ipliğine
bağlı" olaylar sayesinde sürdürebildiğini bilmez. Yalnızca bir
hastalık veya fiziki bir sıkıntı ile karşılaştığında kendi
kontrolü dışında işleyen vücut sisteminin önemini düşünmeye
başlar. Fakat bu da pek uzun sürmez; sağlığı yerine geldiğinde
herşeyi unutur gider.
Oysa Allah, bedeninin hem içinde hem de dış görünümünde
sayısız iman delilini insan için sergilemektedir. İnsan
bedeninin yalnızca dış görünümüne bakıldığında dahi Allah'ın
mükemmel sanatı hemen görülebilir. Her insanda mevcut olan
vücut simetrisi; iki kolun, iki bacağın olması, gövdenin
kollara, bacaklara ve başa olan orantısı ilk bakışta dikkat
çekecek derecede muntazamdır. Bu orantıların her biri Allah
tarafından tam bir uyum üzerine kurulmuştur. Örneğin;
Her insanın beden uzunluğu baş uzunluğunun sekiz mislidir,
Yüzü burun uzunluğunun üç katından oluşur,
İki göz arasında bir göz boyu mesafe vardır,
Kol ve bacak orantıları ve uzunlukları hem estetiğe hem de tam
anlamıyla ihtiyaca yöneliktir.
Yukarıda verilen simetri ile ilgili detayları görebilmek için
etrafınızdaki insanlara göz gezdirmeniz yeterlidir; bu
özellikleri her birinde ayrı ayrı görebilirsiniz. Ve hatta tüm
bu özellikler şu ana kadar yaşamış milyarlarca insan üzerinde
de görülmüştür ve (Allah'ın dilemesi ile) bundan sonra
yaşayacak olan insanlarda da görülecektir.
Dış görünümüyle mükemmel bir dizayna sahip olan insanın içinde
de apayrı olaylar gerçekleşir, kendisinin hiç farkında
olmadığı binlerce mucize peşpeşe meydana gelir. Beyinden
karaciğere, safra kesesinden böbreklere kadar her organ bu
kusursuz işleyişe sahiptir. Organlarda ve vücut içi
sistemlerin işleyişinde görülen tüm olaylar şaşırtıcı bir
düzen ve ahenk içinde oluşur.
Vücudumuz içinde her an yaşanan bu düzen, ahenk ve inceliği
anlatmak için belki yüzlerce örnek verilebilir. Nitekim
bedenin Yaratıcısı'nın ilmi sonsuzdur ve insanın kavrayışının
çok ötesindedir. Ama insan bedenindeki sayısız örnek içinden
birkaç tanesini seçip burada anlatmak, insanı kusursuzca var
eden Allah'ın varlığını, büyüklüğünü, gücünü, ilmini ve
sanatını biraz olsun görebilmemize yardımcı olacaktır.
"Eksik Gözle Görülmez"
Göz, canlıların yaratılmış olduğunun en açık delillerinden
biridir. Gerek insan gözü, gerekse hayvan gözleri, olağanüstü
tasarımlara sahiptirler. Bu etkileyici organ, dünyanın en
karmaşık aygıtları ile dahi karşılaştırılamayacak
üstünlüktedir.
Gözün yaklaşık 40 ayrı hassas parçanın birleşmesinden oluşan
çok karmaşık bir sistemi vardır. Bu parçalardan sadece birinin
üzerinde düşünelim. Örneğin göz merceği... Biz çoğu zaman
farkında olmayız, ama cisimleri net görmemizi sağlayan şey,
göz merceğinin her saniye hiç durmadan "otomatik odaklama"
yapmasıdır. İsterseniz bu konuda küçük bir deney
yapabilirsiniz: İşaret parmağınızı havada tutun. Sonra bir
parmağınızın ucuna, bir de arkasındaki duvara bakın.
Bakışınızı parmağınızdan duvara doğru her çevirdiğinizde bir
"ayarlama" olduğunu hissedeceksiniz.
Bu ayar, göz merceğinin etrafındaki küçük kaslar tarafından
yapılmaktadır. Her bakış değişiminde bu kaslar devreye girer
ve merceğin şişkinliğini değiştirerek ışığın doğru açıda
kırılmasını ve istediğiniz cismi net olarak görmenizi sağlar.
Mercek bu ayarı hayatınız boyunca hiç hata yapmadan her saniye
gerçekleştirmektedir. Fotoğrafçılar aynı ayarlamayı fotoğraf
makinelerinde elle yaparlar ve doğru odaklamayı elde etmek
için bazen uzun uzun uğraşırlar. Modern teknoloji sonucunda
10-15 yılda otomatik odaklama yapan kameralar üretilmiştir,
ama hiçbir kamera göz kadar hızlı ve kusursuz odaklama
yapamamaktadır.
Bir gözün görebilmesi için ise, bu organı oluşturan yaklaşık
40 temel parçanın hepsinin aynı anda birden var olması ve uyum
içinde çalışması gerekir. Mercek bunlardan sadece biridir.
Kornea, konjonktiva, iris, göz bebeği, retina, koroid, göz
kasları, göz yaşı bezleri gibi diğer tüm parçalar olsa ve
çalışsa, ama bir tek göz kapağı olmasa göz kısa sürede büyük
bir tahribata uğrar ve görme işlevini yitirir. Yine aynı
şekilde tüm organeller var olsa, ama gözyaşı üretimi dursa,
göz birkaç saat içinde kurur, yapışır ve kör olur.
Gözün bu karmaşık yapısı karşısında evrimcilerin "tesadüfler
zinciri" iddiası tüm anlamını yitirmektedir. Çünkü gözün işe
yarayabilmesi için aynı anda tüm bölümleriyle birlikte var
olması gerekir. Evrimci bir bilim adamı, bu gerçeği şöyle
itiraf eder:
Gözlerin ve kanatların ortak özelliği ancak bütünüyle gelişmiş
olduklarında vazifelerini yerine getirebilmeleridir. Bir başka
deyişle eksik gözle görülmez, yarım kanatla uçulmaz.13
Bu ise, gözün, bütün parçalarıyla birlikte bir anda ve
kusursuz olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Yani göz, tüm
diğer organlarımız gibi, Allah tarafından kusursuz bir biçimde
yaratılmıştır.
|